21 Ocak 2009 Çarşamba

Babamın Günü

Siz daha birkaç aylıkken sizin dünyaya gelmenizi merakla ve heyecanla bekleyen, tabi bir evlat sahibi olmanın haklı gururunu yaşayan babalarınızı hatırladığınız bu mutlu günde, yani babalar gününde babanıza bir süpriz yapmaya ne dersiniz?

Anneler günü kutlamaları kadar ön planda olmayıp, kendini geri planda tutan babalar günü kutlamaları hep karambole gelir tabiri caizse. Haziran ayı yaz başlangıcı olduğu için ya tatilde olursunuz ya da sıcakların verdiği rehavetle unutuverirsiniz babalar gününü. İşte bu babalar gününde de babanız sizin bu güzel günü unutacağını düşündüğü anda ona bir süpriz yapın. Merak etmeyin, minik ve anlamlı bu süpriz için çok fazla para harcamayacağız. Yapmamız gereken elimize bir kalem ve kalbimiz kadar temiz bir beyaz kağıt almak. Ve başlamak içimizden geldiği gibi yazmaya...

Bu mektubu babanız için, yanı başınızdaki o koruyucu ve sert mizaçlı meleğiniz için yazmaya başlayın. Belki ilk doğum gününde size aldığı ilk hediyeden bahsedebilir, onu eski mutlu günlere götürebilirsiniz. Sizin birinci doğum gününüzdeki heyecanı o an da yaşayacağına emin olabilirsiniz. Unutmayın ellerinizle, kendi emeğiniz ve kalbinizin temizliğiyle hazırladığınız bu mektuba anneniz ne kadar sevinecekse babanız da en az o kadar sevinecek ve mutlu olacaktır.

Mektubunuzu yazdınız, biraz da biriktirdiğiniz haşlıklarla babanıza kendi paranızla bir hediye almak istiyorsunuz fakat ne alacağınıza karar mı veremediniz. Öyleyse size küçük bir tüyo verelim. Sizi her an hatırlatacak ve babanızın her an yanında taşıyacağı bir hediyeye ne dersiniz. Evet, sizinde tahmin edebileceğiniz gibi bu hediye bir kol saati. Zamanı öğrenebilmek adına sürekli kontrol ettiğimiz kol saatini, evladımızın hediye ettiğini bilmek sanırım bizlere her an doyumsuz bir mutluluk verirdi. Öyleyse babalarıma da aynı hazzı verecektir.

Unutmayın, mektubu ve aldığımız hoş bir saati babamıza haziran ayının üçüncü pazarı hediye edeceğiz...

11 Ocak 2009 Pazar

Babalar Günü

Annenin yeri biz de ne kadar farklı olsa da "baba" sözcüğü çok daha farklı gelir. Hep ulaşılamayan yıkılmaz ve bizim için dünyayı yıkabilecek görünümde olan babalarımızın içinde bir anne masumluğu olduğunu biliriz aslında. İlginçtir dünyaya gözlerini açmış bir çok bebek ağzından dökülen ilk sözlerin ne olduğunu farketmeden "ba ba, baba" demiştir herhalde...

Ve biraz daha büyüdüğümüzde "anne, annee" diye ağladığımızda yanımıza ilk gelen babalarımız olmuştur hep. Belkide onun geleceğini bildiğimiz için ağladık birçok sefer. Babamızın o az gösterdiği içindeki cevheri bir kez daha görebilmek için...

Aslında bize belkide annemizden çok daha fazla ilgi göstermek isteyen, bizden daha çocuk olan babalarımız, biz büyüdükçe daha az ilgileniyorlar bizimle. Aslında ilgilenmemek değil ama bizi daha özgür bırakmak ve seçimlerimizde hür kılmak adına yaptıkları bir şey bu aslında. Hayatı toz pembe görmememiz açısından olsa gerek, artık çocukken boğuştuğumuz babamız öyle şakalar yapmaz oluverir birden... Ama oğluyla eğlenmek, çocuklar gibi boğuşmak ister içinden. Tabi yaş ilerledikçe beraber zaman geçirme şekliniz de değişir, beraber baba oğul gezersiniz dertleşirsiniz. Ama onu hep yanınızda hissedersiniz.

6 Ocak 2009 Salı

Babamın Günü

Oldum olası anlayamamışımdır bu babalar günü, anneler günü ve sevgililer günü adlı yapmacık günlere. Fakat tüm bunlara rağmen sahte, yapmacık olsa da bu anı değerli kılan ve canlı kılan sevgilerimize hayran kalmışımdır. Bir babanın bir yıl boyunca hatırlanmayıp, yılda sadece bir gün hatırlanması oldukça ilginç gelir doğrusu bana.Neden bir yıl boyunca bizi her türlü tehlikeden gözü gibi sakınan babalarımızı sadece bir gün hatırlar ve onlara değerli olduklarını hissettiririz.

Çocukken anne diye ağlarken bile bizi yerden ilk kaldıran bizler için değerli varlığımız babamızı, hatırlamak konusunda daha cömert olmalıyız gibi geliyor bana. Ama günümüzde yılda bir kez bile yaygın olarak hatırlanıyor olması gerçekten mutluluk verici. Babalar günü bu kadar yaygınlaşmadan önce, acaba insanlar babalarına hediye alıp, onların değerli olduğunu yine onlara hissettiriyorlar mıydı?

Sanırım bu sembolik olarak varolan ve ilk defa babalar günü kutlaması 1910 yılına ve ilk resmi babalar günü kutlaması da 1924 yılına denk gelirken geçmişe göre babalarımızı daha çok hatırlıyor olmak mutluluk verici. Bu güzel ve sıcak günde mavi gözlü küçük çocuklar ile babalarının mutluluk dolu karelerini gözlemlemek çok zor değil, fakat her babalar gününde babasından bir mektup geleceğini umarak, her babalar gününde postacının yolunu gözleyen, ama bir türlü o beklenen postacının gelmediği hüzün dolu kareleri de gözlemek mümkün. Babalarını kaybeden ve kaybetmeyi kabullenemeyen çocukların babaları günü hep hüzünlü geçmiştir fakat onlar da babalarını bu günde hatırlamayı ihmal etmemiştir mutlaka...

Özetle bu sembolik ve yapmacık günde, tüm içtenliğimizle babalarımızı hatırlamalı, onların değerli olduğunu ve bizim için ne kadar zorluklara göğüs gerdiklerini bir kez daha görmeliyiz. Bir babaya alınabilecek en küçük hediyeyi ya da bir öpücükten onları mahrum etmemeliyiz...

2 Ocak 2009 Cuma

İnternette vakit geçirin

Günümüz teknolojisi internet ile bildiğiniz gibi istediğiniz içerik mevcut. Komik videolardan sağlıkla ilgili haberlere, günlük haberlerden, haftalık dergilere kadar bir çok yazı mevcut.

Babanızı kandırarak internette onla hoşça vakit geçirebilirsiniz.Mesela onu yanınıza çağırıp komik bir video izletebilirsiniz. Emin olun izledikçe hoşuna gidecek. Devamını isteyecek ve sonuçta mutlu olacak.

Babanızı bu kadar kolay yoldan mutlu etmek hoşunuza gitmez mi ? Peki onun mutlu olması sizi de mutlu etmez mi ?